Ergen Çocuk ve Aile
Doç.Dr. Ufuk Güney Özer

Ergen Çocuk ve Aile


Ergenlik dönemi; fiziksel, duygusal, zihinsel, bilişsel, ruhsal ve sosyal olgunlaşma ile değişimi beraberinde getiren, çocukluktan yetişkinliğe doğru evrilen bir geçiş dönemidir. Ergenlik dönemi ayrıca bağımsızlığın, kimlik duygusunun ve üretkenliğin kazanıldığı bir süreçtir. Ergenliğe giriş için kesin bir zaman belirtilmese de genel olarak kızlarda 9-13 yaş arasında, erkeklerde 10-16 yaş arasında başlar. Ergenlik döneminin başlamasında; kalıtım, hormonal yapı, beslenme, coğrafi ve çevresel koşullar gibi pek çok etken rol oynar. Dünya Sağlık Örgütü, 10-19 yaş arasındaki bireyleri ergen olarak tanımlamaktadır. Bununla birlikte, ergenlik dönemi etkilerinin, 20-24 yaş arasındaki genç erişkinlik dönemine kadar sürdüğü belirtilmektedir.

ergen çocuk ve aile

Yaşanması gereken doğal bir süreç olan ergenlik, bu dönemin çalkantılı olduğu görüşüne ve beklentisine rağmen, bütün ergenler için stresli bir dönem değildir. Birçok ergenin bu süreci sağlıklı bir şekilde atlattığı bildirilmektedir. Ancak kişiye özgü bireysel farklılıklar dikkate alındığında, yine birçok ergenin stres ve kararsızlıklar yaşadığı, biyolojik, psikolojik, bilişsel, sosyal ve toplumsal değişikliklerin neden olduğu stresle başa çıkmakta zorlandığı görülmektedir. Bu dönemin rahat ve sağlıklı atlatılmasında rol oynayan en önemli etkenler, anne baba tutumları ve aile yapısıdır.

Hem ergen birey hem de aile için bu dönemdeki en önemli stres nedeni, alışılagelmiş mevcut durumda meydana gelen kaçınılmaz değişim ve bu değişime uyum sağlama konusunda yaşanılan dirence eşlik eden zorluklardır. Ergen çocuktaki değişim yalnızca fiziksel, duygusal, zihinsel, bilişsel ve davranışsal olarak değil, aynı zamanda akademik ve sosyal olarak da kendini gösterir. Hem çocuğun hem de ailenin akademik beklentileri artar. Yaşama sosyal alanda yeni kişiler ve romantik ilişkiler dahil olur. Anne babadan ayrışarak, bireyselleşmeye doğru doğal bir gidiş gerçekleşir. Kişi, çocukluk döneminden çıkmaya ve yeni bir kimlik edinmeye çalışır. Bununla birlikte, tam olarak ne çocuk ne yetişkindir. Bazen de hem çocuk hem yetişkin olarak davranır. Anne ve babanın, süreklilik gösteren bu büyük değişimin bilincinde olmaları çok önemlidir. Ayrıca ebeveynlerin, bu süreç için doğal olan, fiziksel, zihinsel, bilişsel, duygusal, ruhsal ve sosyal gelişim basamakları hakkında bilgi sahibi olarak, ergen çocuklarının önceliklerine ve ihtiyaçlarına duyarlı olmaları temel görevleridir.

Ergenlik döneminde çocuğu olan ebeveynlerin yaşamında etkin olan bir diğer işlev alanı, ergen çocuğun ihtiyaçlarına odaklanmanın yanı sıra kendilerinin ve kendi ebeveynlerinin yaşadığı durumsal değişimlere uyum sağlayabilmektir. Bir tarafta büyük bir değişimin içinde olan çocukları, diğer tarafta kendi yaşam alanları, diğer bir tarafta da yaşlanan kendi ebeveynlerinin getirdiği çeşitli sorunlar ile yüzleşmeleri zaman zaman zorlayıcı olabilmektedir. Ebeveynlerin, yaşamın getirdiği hem doğal olan hem de kriz yaratan bu süreçleri sağlıklı bir şekilde yöneterek, ergen çocuğuna ihtiyacı olan ilgi, sevgi ve dikkati gösterebilmeleri çok önemlidir.

Ergen çocuğun büyük bir dikkat ve farkındalıkla takip edilmesi, izlenmesi gerekir. Ergenlik döneminde tüm boyutlarda normal gelişim nasıl olmalıdır? Nelere dikkat edilmelidir? Neler takip edilmelidir? İletişim ve etkileşim nasıl olmalıdır? Özgürlük sınırı nasıl oluşturulmalıdır? Riskli davranışlar nelerdir? Hangi durumlar kırmızı alarm ile ebeveynleri uyarmaktadır? Bütün bunların bilinmesi, sonradan düzeltilmesi zor olan durumlarla karşılaşmadan, ergenlik döneminin çocuk için sağlıklı bir süreç olması yönünde ebeveynlere yol gösterir. İhtiyaç duyulan her durumda sağlık eğitimi ve danışmanlık alınması, bu dönemin rahat geçirilmesinde hem ergen çocuğa hem de aileye gerekli yardım ve desteği sağlar.